SEKTÖRLER
Kamu
Kamu Kurumları
Günümüzde, kamu kurumlarında topluma açık ve kapalı alanlarda yaya yüzey zemin kaplaması olarak farklı türde ve özellikte doğal taş (kireçtaşı, granit ve traverten), seramik, suni granit, mozaik karo taşı, laminat parke ve PVC zemin kaplamalarının kullanıldığı görülmektedir. Bu tür malzemelerin zemin kaplaması olarak kullanılmasında, dikkat edilecek özelliklerinden biri de kayma risklerinin belirlenmesidir. Zemin kaplamalarının kayma risklerinin belirlenmesinde önemli faktörlerden biriside yüzeyin sürtünme katsayısıdır (Grönqvıst 1995; Rowland vd, 1996; Kim 1996; Chang 1999; Manning vd, 1998).
Yapılan istatistiklerde Dünya’da kayma ve düşmelerin sebep olduğu kaza ve yaralanmaların trafik kazalarından sonra ikinci sırada olduğu ve özellikle oteller, restoranlar ve halka açık yerlerde kayıp düşmeler en başta gelen kaza sebepleridir. Yapılan araştırmalar her 5 kazadan birinin kayma sonucu oluştuğunu, bugün sadece Amerika da; Yılda ortalama 9 milyon kayma ve düşme kazası olmakta, günde 25,000 kişi bu tip yaralanmalardan dolayı hastanelere kaldırılmakta, günde 55 kişi bu tip kayma ve düşme olaylarından dolayı hayatını kaybetmektedir. 40 yaş üzeri insanların %55’i bu tip kayma ve düşme kazalarına maruz kalmakta, bu kazaların %35’inde çocuklar da yaralanmaktadır. Kayma kazaları ve iş kayıpları Dünya ekonomisine 110 Milyar Euro’ya mal olurken bu oranın ülkemizde ise yılda 554 Milyon Euro’dur.
Ülkemizde 07 Temmuz 2015 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile ıslak ortamda kullanılan zemin kaplamalarının ve eğimli rampaların kaymaz özellikte olması istenmektedir. Tüm kamu kurumlarının bu yasa kapsamında erişebilirlik belgesi alabilmeleri için yaya yüzey zemin kaplamalarının kaymaz özellikte ve standartlara uygun güvenlik sınıflamasında malzeme kullanmaları artık yasal bir zorunluluk olmuş ve zemin kaplamalarının kaygan olduğuna dair uyarı levhalarının ve yazılarının ise artık hukuken bir geçerliliği kalmamıştır. Bu nedenle, kamu kurumlarında hem çalışanların iş güvenliği, hem de insanların zemin kaplamaları üzerinde daha emniyetli hareket edebilmeleri için zemin kaplamalarının dinamik sürtünme katsayılarının belirlenmesi önem verilmesi gereken bir konu olarak ön plana çıkmaktadır (Coşkun, G., 2015).